2015 yılında Dr. Hew Len sayesinde tanıştığım, hayatımı değiştiren Hooponopono; dört basit cümleden ibaret görünse de Öz’ümüzle, içimizdeki Yaradan’ın parçasıyla bağ kurmamızı sağlayan, çok daha derin anlamlar içeren bilimsel ve spritüel bir öğretidir.
Hoo’ponopono bir formüldür. Bir kodlamadır. Elbette ki bilimsel bir gerçekliğe dayanır. Düşüncelerin- sözcüklerin- inançların maddeye dönüşebildiğini kabul eden bilim; bir bilim insanı, tıp doktoru Dr. Hew Len’in bu öğretisini de kabul etmiştir. (Kuantum ve Newton fiziğinden ileride bahsedilecektir.)
Hooponopono Formülünün Açılımını, içindeki sırrı; yakında yayınlanacak kitabımda tüm dünya ile birlikte sizlerle en ince detayına kadar paylaşacağım.
İşinize çok yarayacak kısmını ise şimdi açıklıyorum:
“Seni seviyorum“
“Teşekkür Ederim“
“Özür Dilerim“
“Lütfen Beni Affet“
Bu dört cümle nasıl bir etki yaratır? Bugünkü yazımız bununla ilgili.
İddia ediyorum ki; bu öğreti sayesinde, tüm hastalıklar ve ilişkiler Öz’ümüzde bulunan sevgi enerjisini aktive ederek şifalanabilir. Tek yapacağınız aşağıdaki adımları takip etmek ve uygulamak. Böylece her birimizde var olan şifacı ortaya çıkacak; kendi dönüşümümüze şahitlik edeceğiz.
İçsel enerji dönüşümünün gerekliliğinden ve dönüşümün bir arınma yolculuğu olduğundan daha önceki yazılarımda bahsetmiştim (“Uyanış Yolculuğum” yazısı); bilinçaltımızın kontrolünü elimizde tutmamızı ve Yaradan’la, Öz’ümüzle bütünleşmemizi sağlayan, negatif duygu ve kayıtlardan özgürleştirici, “Biz”i kamil insan sınırı olan “Sıfır” noktasına taşıyan, etkili, herkesin öğrenmesi gereken mucizevi bir arınma öğretisidir.
Evren Yasaları’ndan (“Evren Yasaları Anlaşıldığında Her Şey Mümkün 1. Bölüm” yazısı) Yansıma Yasası ile paralel çalışan, Dünya’da çok bilinen bu öğreti, benden önce de bir çok yaşamı değiştirmiş ve hastalığı şifalandırmıştı. (Dr. Hew Len’in bu öğreti sayesinde Hawaii’de bir akıl hastanesindeki tüm hastaları iyileştirerek hastanenin kapanmasına sebep olduğu bilinmektedir.)
Hooponopono’da izlenecek adımlar:
- İçinde bulunduğumuz sistem bizi Akıl-Vicdan- İrade dengesinde tutabilmek ve “Hakiki İnsan” yapabilmek için çeşitli deneyimler yaşatır.
Yaşadığımız her deneyimden, durumdan sorumlu olduğumuzun farkındalığında olmak , bilinçaltından gelen negatif düşüncelere “Hooop Dur” diyebilmek, düşüncelerimizin dizginlerini ele alabilmek ilk aşamadır. Yaşadığınız durumların sevgiyle sorumluluğunu almalısınız. Bilmelisiniz ki; önünüzde gerçekleşen her şeyden siz sorumlusunuz. Sen suçlusun derken üç parmağımız kendimizi gösterir. Suçlu yoktur, kurban yoktur. Sorumlu vardır. Yansıma Yasası’nda daha önce bahsettiğim üzere, dışarıda olan hiç bir şey yoktur. Her şey bizimle ilgilidir. En yakın aynalarımıza bizden yansır. Eşimize, çocuğumuza, ebeveynlerimize, patronumuza, arkadaşlarımıza ve bedenlerimize. Biri size bağırıyorsa o öfke sizden yansıyordur, aldatılıyorsanız içinizde bu korku vardır, hastalandıysanız buna sebep olan içinizde negatif duygular barındırıyorsunuzdur. İçinizdeki negatif duyguyu bulup şifalandırdığınızda karşınızdaki kişi değişir. Siz onun değiştiğini zannedersiniz. Halbuki değişen sizsinizdir. - Yaşadığınız negatif durum ne olursa olsun sevgiyle sorumluluğunu kabul edin. Bunu sözcüklerle de yineleyin. “Bu durumun sorumluluğunu sevgiyle kabul ediyorum. “Sorumluluk alma o durumun şifalanmaya başladığını gösterir. “Sistemin bana negatif duygu ve inançlarım olduğunu gösterdiğini farkındayım” demektir. “Sevgiyle” sözcüğünü sarfetmek daha büyük bir vibrasyon oluşturur. Şifa enerjisi büyür.
- “Hangi negatif duygumu, inancımı şifalandırmalıyım?” sorusunu sorun. “O duygumu şifalandırıyorum, arındırıyorum. Buna niyet ediyorum.” deyin.
- “Seni seviyorum, teşekkür ederim, özür dilerim, affet beni. “Bu sözcükleri kendine, Öz’üne, bağlı olduğun kaynağa (tüm evrenle birlikte bağlı olduğun) Sonsuz Zeka’ya , Yaradan’a, ruhunu taşıdığın Allah’a hitaben söylemelisin. Her şey orada gizlidir. Her sorunun cevabını, her sorunun çözümünü orada bulabiliriz.
- Yaşamınızın nasıl değiştiğine şaşıracaksınız. Japon Bilim İnsanı Masaru Emoto’nun “Su” deneyinden daha önce çıktığım TV programında bahsetmiştim. Emoto, dondurulmuş su kütlelerinin renk ve görüntüsünün; sözcüklerin ve müziğin etkisiyle nasıl değiştiğini bilimsel olarak kanıtlamıştır. Kelimeleriniz, düşünceleriniz, inançlarınız ve arınmış olmanız çok önemlidir. Yaşamınızdaki sağlık, ilişkiler vs. her negatif durum için bunu yapabilirsiniz.
Söylediklerimin gerçekliğini kendim, yakınlarım bir çok defa tecrübe ettik. Bunu yaşamımdaki bir örnekle açıklamak isterim.
Bir arkadaşım için hiç beklemediğimiz bir anda doktorlar tarafından kanser teşhisi koyulmuş, bir iki saate kadar hayatını kaybedebileceği söylenmişti. Söylenenlere kulaklarımı tıkadım. Dış dünyaya kendimi tamamen kapadım. Sadece sevgime ve onun iyileşeceği fikrine inanarak, buna odaklandım. Bu hastalığın benden kaynaklandığını, sistemin bana bir şey gösterdiğini farkındaydım.
Sevgiyle sorumluluğunu kabul edip içimdeki negatif duyguyu Hooponopono öğretisi ile şifalandırdım.
Soru sorduğunuzda, ” Şifalanması gereken duygum nedir?” diye sorduğunuzda ( algılarınız açıksa) cevap mutlaka gelir. Ve o duyguyu tespit edersiniz. Tespit ve kabul, şifanın başlaması demektir.
Hastalığı yaşayan kişinin kendindeki duyguları farketmesi, dönüştürmesi de elbette ki önemliydi. Çocukluğundan kaynaklanan travmaların su yüzüne çıktığını arkadaşım da farketmişti.
Ancak Dr. Hew Len’in uzaktan akıl hastanesindeki hastaları iyileştirdiği gibi şifalanma, benim sorumluluğu kabul edip diğer adımları tatbik etmemle başlamıştı.
Ve sonuç olarak bir çok kişiye mucize gelebilecek , olağan durum yaşandı. Arkadaşım iyileşti. Beş yıldır bedeninde en ufak bir semptom bulunmadığını kendisi söylemiştir.
Bilmemiz gereken; “Hastalık” denilen kavramın olmadığı sadece negatif düşüncelerin yarattığı enerjinin var olduğudur.
İlişkilerde de durumun farklı olmadığını kendimde ve danışanlarımda da defalarca tecrübe ettim.
Sorumluluğunu sevgiyle kabullendiğimiz her sorun çözümlenir, neye inanırsak onu yaşarız, sevgiyi verdiğimiz her şey şifalanır.
Çatışma halinde olduğunuz eşiniz, çocuğunuz, ebeveynleriniz… O kişi her kimse gözlerinin içine bakıp ya da imgeleyerek yanındaymış gibi, bu dört cümleyi bir kaç defa söyleyebilirsiniz. Yaşadığınız ortamda karşılaşacağınız herhangi bir olumsuz durumda karşınızdaki kişiye düşünce yoluyla sevgi gönderdiğinizde onun negatiflerini sizin pozitif enerji alanınız eritir ve dönüştürür. Bu tılsımlı, yüksek titreşimli cümleleri yaşamınızın parçası haline getirmelisiniz. “Seni Seviyorum. Teşekkür Ederim. Özür Dilerim. Affet Beni.”
Zihninizin (Bilinçaltınızın) negatif fısıltılarına “DUR!” deyin.
Gerçek insana evrildiğimiz bir yolculukta olduğumuzu hiç unutmayalım.
Sevgiyle kalın.